İzmir'in ilkses gazetesi ile mini sohbetimiz

Her çocuğun örgü oyuncağı olmalı

Çocukluğumuzun oyuncaklarının yerini, şimdilerde çizgi film kahramanlarının model oyuncakları aldı. Mağazalardan çocuklarımıza aldığımız oyuncakları, ileride çöpe atmak üzere tekrar tekrar almaya devam ediyoruz

 

Facebook

Twitter

Linkedin

Google+

25 Ocak 2016 Pazartesi 11:00
Okunma: 35

 

EMİNE YALÇIN ÖZEL HABER

Günümüzde çok fazla bilinmeyen, hem sağlıklı hem de şiddet içermeyen bir oyuncak seçeneği daha var. Örgü oyuncak. Üstelik örgü oyuncaklar yıllarca bozulmadan saklanabiliyor.

Türkiye’de örgü oyuncağı kendi kendine keşfeden, bu yolda 8. yılını dolduran ve yaşamını Denizli’de sürdüren Yasemin Kale, örgü oyuncak tasarımı, üretimi üzerine her daim kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye devam ediyor. Bizde İLKSES Gazetesi olarak örgü oyuncak hakkında bilinmeyenleri Yasemin Kale ile konuştuk.

İŞİ JAPONLAR BİTİRMİŞ

Türkiye’de örgü oyuncağı kendi kendine keşfeden bu yolda 8. yılını dolduran Yasemin Kale, örgü oyuncak tasarımı, üretimi üzerine her daim kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye çalıştığını ifade ederek, Ela Mercan isimli bir kızı olduğunu ve  ‘Her çocuğun en az 1 tane örgü oyuncağı olmalı’ diye didindiğini söyledi. Kale, “2007 yılının haziran ayında 16 haftalık hamileydim ve çalıştığım iş yerinden ayrılmak zorunda kaldım. Çalışmaya çok alışınca boş durmadım ve annemle yüncüye gittik. Her anne adayı gibi bende bebeğim için battaniye örmek istedim fakat bir türlü beceremedim. Rengarenk iplikler bana bakıyordu. Ben de rengarenk olan ipliklere bakıyordum. Haberlerde Çin malı oyuncakların toplatıldığı alt yazısı geçerken gözüme küçükken oynadığımız ayıcık ilişti onu elime aldım aynısını ördüm. Kendime inanamıyor örmeye devam ediyordum. Ayıcık, tavşan, bebek derken kendimi internetin başında örgü oyuncak araştırması yaparken buldum. Türkiye’de benden başka oyuncak ören bir kaç kişi daha vardı. Ama işi Japonlar bitirmişti. Gördüğümde gözlerime inanamadım” şeklinde konuştu.

HER BİTEN OYUNCAK AYRI MUTLULUK VERİYOR

Denizli’de henüz bir atölyesinin olmadığını, işlerini evden yürüttüğünü belirten Kale, sadece Denizli’de değil İstanbul, Ankara ve İzmir’e de kurs vermek için gittiğini söyledi. Doğuştan kalça çıkıklığı hastası olduğunu, hamilelik ve sonrasında inanılmaz ağrılar ile baş etmek zorunda kaldığını anlatan Kale, “Femur kemiğim erimiş ve vücut kıkırdaktan kendini onarmaya çalışmış. Doktorum kalça filmimi gördüğünde ‘sen buraya nasıl geldin’ diye sordu ‘yürüyerek’ cevabını verdim. ‘hayır, sen yürümüyor uçuyorsun’ dedi. 2013 yılının ocak ayında kalça protezi takıldı. Şimdi o ağrı ve acı dolu günleri düşündüğümde örgü oyuncağın üzerimdeki olumlu etkisini kendime anlatamıyorum. Her biten oyuncak insana ayrı mutluluk ve enerji veriyor. Örgü örmek insan psikolojisine iyi geliyor” diye konuştu.

ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI MUTLULUK TARİF EDİLEMEZ

Kale, Amigurumi’nin Japon örgü oyuncak sanatı anlamına geldiğini, Japon kökenli Ami (tığ veya şiş ile yapılmış) ve nuigurumi (içi doldurulmuş oyuncak) kelimelerinden türediğini açıklayarak, örenlerin gayet iyi bildiği sık iğne tekniğinin oyuncağa uyarlanmış hali olduğunu söyledi. Kale,“Örgü oyuncaklar diğer oyuncaklardan ayrılıyor. Hani anlatılmaz yaşanır deriz ya bu tam böyle bir şey.  Özellikle çizgi karakterlerde örgü oyuncaklar çok daha mutlu ediyor çocukları ve çocuk kalanları. Örgü oyuncakları çocuklarımıza hediye ettiğimizde inanılmaz tepkilerle karşılaşıyoruz. Mesela kızım daha anne karnında örgü oyuncaklarla tanışmasına rağmen onun için başladığım her oyuncağı büyük bir sabır ve aşk ile bekliyor ve her adımına şahit oluyor oyuncağının. Tabi ki kızıma da örgü oyuncak hediyeler geliyor. İnanılmaz mutlu oluyor. Paketi açtığı andaki mutluluk coşku hazır oyuncak için verilebilecek tepkinin kat be kat üzerinde ve etkisi geçmiyor” dedi.

HALA BİR BATTANİYE ÖREMEDİM   

2007 yılında önünde hiçbir örgü oyuncak örneği yokken örmeye başladıysa herkesin örgü oyuncağı örebileceğine dikkat çeken Kale, bu konuda çok kişiye faydalı olduğunu söyledi. Kale, sözlerine şu şekilde devam etti: “www.yaseminkale.com mail adresinde ve ınstagram da yaseminkale20_ hesabımdan yapılışlarımı paylaşmaya devam ediyorum. Örgü oyuncak dışında örgü konusunda çok iddialı olduğumu söyleyemem. Bardak altlıkları, Amerikan servisleri, bere ve patik yapıyorum. Tabi bütün bunları örgü oyuncak yapmaya başladıktan sonra öğrendim. Ama hala bir battaniye öremedim.”

YENİ BAŞLAYACAKLAR LÜTFEN SABIRLI OLUN

Kale, kendisi ile iletişime genelde annelerin ve anne adayların geçtiğini belirterek, Çin malı oyuncakların çocuklara verdiği zararı artık herkesin bildiğini söyledi. Örgü oyuncak siparişini ilk olarak hemşire ve doktorlardan aldığının altını çizen Kale, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Ben ilk oyuncaklarımı örmeye başladığımda kendime hayran kalmama rağmen çok fazla da tepki alıyordum. ‘Bunu öreceğine bir patik ör’, ‘bununla vakit geçireceğine yelek ör’ gibi tepkilerle karşılaştım. Başta annem olmak üzere, sevgili eşim, canım kardeşim ve abim bu konuda bana sonsuz destek oldular. Birde şu an Antalya’da yaşayan Benan Ablam var. ‘Satarsın sen bunları’ dediğinde ‘satmaya kıyamam’ cevabını veriyordum. Şu anda benim mesleğim ve kazanç kapım oldu. Örmek isteyen herkese Yasemin Kale tavsiyeleri verebilirim. Ben örgü oyuncaklarımı örmek için 100 gramda yaklaşık 230-200 mt kalınlığındaki yün veya pamuk karışımlı akrilik iplikler kullanıyorum. 2 ve 2,5 mm tığ ile sık iğne tekniği kullanarak ördüğüm oyuncakların gözleri için güvenli kilitli (vidalı) gözler kullanıyorum. Vidalı gözler için yaseminkale20@gmail.com adresinden bana ulaşabilirler. Yeni başlayacak olanlar lütfen sabırlı olun.”

FOTOALTI: Örgü oyuncağı kendi kendine keşfeden ve bu yolda 8. yılı geride bırakan Yasemin Kale, örgü oyuncak tasarımı, üretimi üzerine her daim kendini yetiştirmeye ve geliştirmeye devam ediyor.